9 Şubat 1886 tarihinde İstanbul’da Samatya’daki Sancakdar Hayreddin Sâdî Dergâhı’nda doğdu. Babası aynı dergâhın şeyhi ve Meclis-i Meşâyih üyesi Rifat Efendi, annesi Ayşe Zîşan Hanım’dır. Koca Mustafapaşa Sıbyan Mektebi’nden sonra Etyemez’de Kurrâ Hakkı Efendi’den hıfza başladı. Hıfzını tamamlamasının ardından girdiği Dâvud Paşa Rüşdiyesi’nden mezun oldu. Defter-i Hâkānî Mektûbî Kalemi’ne önceleri stajyer olarak devam etti, ardından tayini yapıldı. Şehzadebaşı’nda Muallim İsmâil Hakkı Bey’in kurduğu Mûsikī-i Osmânî Cemiyeti’ne üye kaydedildi. II. Meşrutiyet’in ilânından sonra Mûsikī-i Osmânî Cemiyeti ileri gelenleriyle birlikte İttihat ve Terakkî Fırkası’nın daveti üzerine Selânik’e giderek Beyaz Kule’de konserler verdi ve orada Sanâyi-i Nefîse madalyasıyla ödüllendirildi. 14 Nisan 1914’te Muzıka-i Hümâyun’a bağlı Hânendegân-ı Hazret-i Şehriyârî bölümüne imtihanla ve mülâzım-ı evvel rütbesiyle alındı, bu görevine üç yıl sonra Sultan Mehmed Reşad’ın emriyle başmüezzinlik de ilâve edildi. Sultan Reşad’ın ölümünün ardından Sultan Vahdeddin ve Halife Abdülmecid Efendi döneminde hânendelik ve başmüezzinlik görevlerini sürdürdü. 1924’te hilâfetin kaldırılmasından sonra Ankara’da kurulan Riyâseticumhur İncesaz Heyeti’nde yüzbaşı rütbesiyle kısım muallimliğine tayin edildi. Ankara’da Mustafa Kemal Atatürk’ün takdirini kazandı; imtihanla Riyâseticumhur İncesaz Heyeti şefliğine, Atatürk’ün emriyle de binbaşılığa terfi ettirildi. 1930’da kendi isteğiyle emekliye ayrıldı ve ölümüne kadar Atatürk’ün yanında bulundu. Daha sonra İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti’ne tayin edildi. Atatürk’ün vefatına kadar devam eden bu vazifeden istifa ederek ayrıldı. Aralık 1931’de ezan ve kāmeti tercüme işiyle görevlendirilen dokuz kişi arasında yer aldı. 23 Kasım 1966 tarihinde İstanbul’da vefat etti ve Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildi. Muzıka-i Hümâyun’daki görevi sebebiyle “Muzıkalı Yaşar” ve daha çok “Hâfız Yaşar” olarak tanındı.