Söz yazarı ve besteci Ali Toprak, şarkıcılığa çok küçük yaşlarda başlar. Şanlıurfa’daki gazinolarda, düğün salonlarında zaman zaman sahneye çıkmakta, harçlığını kazanmaktadır.
Vatani görevini yapıp memleketine döndüğünde eline sazını alıp gurbet yollarına düşer. İstanbul’a geldiğinde ne gidecek yeri
vardır ne de cebinde parası. Günlerce parklarda yatıp kalkan Ali Toprak, en sonunda Şanlıurfalı bir hemşehrisini bulup onun
yanında kalmaya başlar.
Erkin Koray’ın “Çöpçüler” adıyla söylediği şarkıyı; yazıp, besteleyen ve ilk kez plağa okuyan kişi Ali Topraktır. Ali Toprak’ın filmlere konu olabilecek bir hayatı vardır.
Çalıştığı işyerinin karşında oturan bir kıza âşık olur. Günlerce süren bakışmalar, takipler sonunda aşkını ilan ettiği mektubu kızın eline tutuşturmayı başarır.
Genç kız, Ali’nin perişan haline bakar ve “sokak çocuğu” diyerek elindeki kağıdı buruşturup atar. Tam da bu sırada sokaktan
geçmekte olan çöpçüler, içinde bir aşkı barındıran mektubu çöp niyetine süpürürler. Ali, on dakika içinde yaşadığı bu olay
karşısında beyninden vurulmuşa döner, kendini tutamayıp ağlar. Ertesi gece kıza mektubu verdiği yerde gezerken derin duygulara
dalar ve bulduğu bir kağıt parçasına hayatını kökünden değiştirecek sözleri karalar:
Ali, âşık olduğu kızın kendisini reddettiği sokakta yazıp bestelediği “Kör olası çöpçüler aşkımı süpürmüşler…” isimli
şarkıya güvenerek plakçıların kapısına dayanır. Fakat, ne şarkısıyla ne de kendisiyle ilgilenen olur. Hatta, her gittiği
kapıdan alaya alınarak kovulur. Her şeye rağmen umudunu yitirmeyen Ali, sanat çevresiyle içlidışlı olan bir Urfalı
hemşehrisinden kendisine plak yapılması için aracı olmasını ister. Hemşehrisi Ali’ye sahip çıkar.Bir gün sonra, Orhan
Gencebay’ın karşısındadır. Orhan Baba şarkıyı çok beğenir, hatta elektro bağlamayı kendisi çalarak genç Ali’yi destekler. “Sokak
çocuğu” diyen kıza inat plağın ismini “Sokak Çocuğu Ali” koyar. Artık bütün Türkiye Ali Toprak’ı ve şarkısını konuşmaya başlar.
Kendi yapım şirketi olan Apollo Plak ‘a okur ve çok tutulur
Kendisini bir anda şöhrete taşıyan plaktan sonra “Âşıklar her gün ağlar” isimli bir şarkı daha hazırlar.
Bu şarkıyı kasete okumak için vokal yapacak bayanlar gerekmektedir. Gazetelere ilan verilir, gelen adaylar
değerlendirilir. Toprak, iki ismi belirler: Nükhet Duru ve Esengül. Ali Toprak ve vokalistleri gittikleri her yerde büyük bir dinleyici kitlesi ile karşılaşırlar.
Ali Toprak, tam şöhretin keyfini çıkarmaya başladığı bir sırada ani bir kararla her şeye boş verip inzivaya çekilir. Renkli bir
dünyayı ve kazandıklarını arkasında bırakarak memleketi Şanlıurfa’ya döner hayatı bir hayli değişmiştir artık. Beş vakit
namaz kılmakta, mütevazı bir hayat sürmektedir. Ali Toprak, hayatındaki bu ani dönüşümü şöyle anlatıyor: “Gördüğüm bir rüya
beni çok etkiledi. Bu rüyayı sonraları ilahilerime de yansıttım. Annem de şarkıcı olmamı hiç istememişti zaten. Onun dualarıyla
Allah bana böyle bir dönüşü nasip etti. Sanat dünyası dedikleri şey bir bataklıktan farksız.”
Sanat çevresi Ali Toprak’ın Urfa’ya dönüşünü bir ‘delilik’ olarak yorumlar. Ama o, bu yorumlardan hiç etkilenmez; “Beni ikna etmeye
uğraştılar. Böyle bir şöhreti bırakıp nereye gidiyorsun? Sen delirdin mi, deyip engel olmaya çalıştılar. Ben kimseyi
dinlemedim.” Urfa’ya dönen Ali ilk iş olarak Kur’anı Kerim okumayı öğrenir. Geçimini sağlamak için de bir fabrikada işçi
olarak çalışmaya başlar. Bu fabrikanın camisine fahri müezzin olur, cuma namazlarında da imamlık yapar.
Şarkıcılığı bırakıp Urfa’ya yerleşen Ali Toprak, bir süre sonra sanat hayatını farklı bir mecraya taşır. Tef çalıp ilahi söyleyen
Toprak, 1990’da “Örtün Bacım” isimli bir kaset çıkarır. Vokalistleri kendi kızları olduğu için, ‘Ali Toprak ve Kızları’
adıyla dinleyicilerin karşısına çıkar. İlahileri farklı bir tarzda okuyan sanatçının bu kaseti büyük ilgi görünce, Ali Toprak
art arda 8 ilahi kaseti daha çıkarır. Kasetle yetinmez, dört tane de roman yazar: “Arkamdan Ağlama”, “Yetim Kızın Ahı”, “Kalbe İman
Girince” ve “Rahmet Yağmuru”. Aşıkları1- Komşu Hakkı 2- Neden Başörtüsü 3- Ölüm herkese yakın 4- Kadına Şiddet nasıl biter
isimli kitapların yanı sıra çeşitli konferans ve ilahi konserleri vermiş özel radyo ve televizyon kanallarında programlar
yapmıştır. Sanatçımız halen çeşitli etkinliklere katılmaktadır ve Adıyaman’da, Adıyaman Umut Işığı Dayanışma ve Yardımlaşma
Derneği’nin kermes ve konserine hiçbir ücret almadan gelmiş hem kitap ve cdlerini halkımıza tanıtma fırsatı bulmuş hemde yetim
ve öksüzler yararına bir etkinlikte olmaktan mutluluk duymuştur.